Çok yorucu bir yolculuktu. Özellikle Angela hamileliğinden dolayı çok etkilendi. Sürekli durmak zorunda kaldılar. Amelia annesinin durumuna çok üzülüyordu. Henüz on yaşında olmasına rağmen babasına çok büyük bir öfke besliyordu. Sonunda annesine kavuşmuştu. Sophie’nin tüm yaptıklarını yol boyunca anlatıp durdu. Angela öz kuzeninin bunları yapmasına anlam veremiyordu. Harry ile olan ilişkisini de Kahya Kadın’dan dinledi. İyi ki bunları Amelia uyurken anlatmıştı. James ise öfkeden kızarıyor, sürekli yumruklarını sıkıyordu. Angela’nın halini gördükçe gidip Harry ile Sophie’ye bunların bedelini ödetmek istiyordu. Ama bunun zamanı vardı. Angela’nın annesi Angela küçükken evi terk etmiş ve şehrin rahibiyle gitmişti. James onları perişan etmişti. Angela’ya olanları büyük dürüstlükle anlatmıştı. Şimdi annesi ve o rahip küçük bir köyde çiftçilik yaparak geçiniyorlardı. Angela bu yüzden Harry’e annesinden hiç bahsetmemişti.
Sophie aceleyle Harry’nin çalışma odasına girdi. Eli kalbinin üstünde “Amelia ve Kahya Kadın gitmişler. Hiç bir yerde bulamadım “ dedi. Harry duyduklarını önce idrak edemedi. Hızla odadan çıktı Amelia’nın odasına girdi. Eşyalarının olduğu dolap boştu. At arabasına binip çiftlik evine doğru yola koyuldu. Eve geldiğinde açık kapıdan içeriye girdi. Ev boştu. Evin etrafına baktı kimse yoktu. Tekrar içeriye girdi eşyalar parçalanmış, mutfakta garip otlar etrafa saçılmıştı. İçi hüzünle buruldu. Angela ne kadar deli olursa olsun onu açlığa terk etmişti. Omuzları düşmüş bir şekilde malikaneye geri döndü.
Sophie hiç bir şey sormadı. Gelinen durumdan çok memnundu. Harry sadece ona kalmıştı. Amelia için planladığı hazin ölüm hikayesine de gerek kalmamıştı. Bir ay Harry Angela ve kızını aradı. Ne bir gören olmuştu ne de bir duyan. Sonra Sophie’nin hamilelik haberini alınca arayışları sona erdi. Sade bir nikahla evlendiler. Bu olay çevrede ballandıra ballandıra anlatılacak bir dedikodu malzemesi olmuştu. Bu tarz olaylar genellikle gizli kapaklı yaşanırdı. Dönemin en büyük özelliği bastırılmış duygulardı. Kimse alalen yaşayamazdı. Ama yine de her evin bir kaçamak hikayesi olurdu. Harry Angela ile Amelia’yı aramayı bırakıp Sophie ve doğacak bebeklerine odaklanmıştı. Bir erkek çocuk istiyorlardı. Sophie çocuğun erkek olması için sürekli kiliseye giderek dua ediyordu.
Fransa’da ise işler yolundaydı. Angela yine eski haline dönmüş etrafına ışık saçıyordu.İntikamını alacağı günün hayaliyle yaşıyordu. Amelia dersleriyle ilgileniyor, arada annesinin büyüyen karnını sevip ona şarkılar söylüyordu. Kahya kadın her ne kadar Angela istemese de evin işlerini yönetiyor ve her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyordu. James kendi evinde kalmaya devam ediyordu. Kızının düzenini kurmasını ve yine ayaklarının yere basmasını istiyor, hayatına müdahale etmiyordu. Angela çok iyi yetiştirilmiş bir kızdı. Çocuğunu doğurduktan sonra hiçbir kadının cesaret ve hayal edemeyeceği bir konuma gelecekti. James kızını ikna etmekte zorlanacaktı ama Harry ve Sophie ile işi henüz bitmemişti. James intikam konusunda uzman bir kişiydi ve hiç kimse ne ona ne de kızına yaptığı yanlışın hesabını vermeden yaşayamazdı.
