Angela ticaret hakkında her şeyi öğrenmiş hatta babasının iş yerine gidip gelmeye başlamıştı. Alexander yürümeye başlamış. Amelia’dan sonra evin yeni neşesi olmuştu. Angela Fransız kadınları arasında bir efsane haline gelmişti. Ne müthiş bir cesaretti. Kadınların yeri evleriydi ama bir kadın çıkıp bir kadının pekala çalışabileceğini gösteriyordu. Erkeklerin hiç hoşuna gitmeyen bir durumdu. James ise Angela’nın yarattığı sansasyonelden çok memnundu. Angela ismi fısıltı gazetesinin manşetlerinden inmiyordu. Onu daha yakından tanımak isteyen kadınlar davet üstüne davet veriyorlardı. Angela bu davetlere babasının kolunda gidip tüm davetin en dikkat çekici ismi olarak çıkıyordu. Onunla eğlenmek isteyen birkaç hatırı sayılır tüccar ticaret üstüne sorular sormuş aldıkları üst perdeden cevaplardan dolayı homurdanarak yanından ayrılmışlardı. Dönemin bütün kadınları bir kaç beden küçük gösteren korselerin üstüne göğüslerini saran kabarık etekli elbiseler giyiyorlardı. Ne kadar parlak, renkli ve dantelliyse o kadar soyluluk göstergesi olduğuna inanılıyordu. Oysa Angela onun için tasarlanan koyu renk, erkeklerin giydikleri ceketin daha yumuşatılmış halini andıran bolero, kabarıklığı diğerlerinin giydiklerine nazaran yok denilecek kadar az düz sade bir elbise giyiyordu. Kıyafetine uygun tasarlanmış şapkasının altından kalın bukleleri özenli bir şekilde sarkıtılmıştı. Bu kadın çok farklı, güçlü ve erişilmez görünüyordu. Dönemin çapkın bekar erkekleri onun adına şiirler yazıyor. Kapısına güller bırakıp kaçıyorlardı.
Harry ise doğacak bebeği için gün sayıyordu. Amelia’yı çok özlemişti. İngiltere’de kimse onları görmediğini söylüyor sır olup yok olmalarına anlam veremiyorlardı. Bunun tek suçlusu Harry’di. Angela’yı delirtip kuzeni Sophie’yle ahlak dışı bir evlilik yapmıştı. Çoğu davete davet edilmiyor, Harry’nin en büyük tutkularından olan av partilerine katılmıyorlardı. Sophie bazen davetler veriyordu ona da bir kaç Harry ile iş yapan aileler katılıyordu. Kadınlar Sophie’nin eğitimsiz biri olduklarını anlamışlardı genellikle sohbetlerine katıldığı an konuyu kapatıyorlardı. Yetiştirdiği Ava ve Mia çok yabani olarak adlandırıyordu. Kimse onların soylu kanı taşıdığına inanmıyordu. Hatta aralarından bazıları oğulları evlilik için birini seçecek olursa kesinlikle karşı geleceğini açık sözlülükle dile getiriyordu. Sophie bunların hepsini duyuyor ve biliyordu. Kızları için endişeleniyordu. Bir de annelerinin bir katil olduğunu öğrenirlerse İngiltere’yi terk etmeleri bile gerekebilirdi. Harry ile tutkuları azalmıştı. Harry hamileliğinin sonuna geldiği için duygusal değişimleri olduğunu dile getiriyor ve Sophie her yanına sokulduğunda işini bahane ederek ondan uzaklaşıyordu.