ANNEMİN ÇOCUKLARI
Genelde hepimiz kendi annemizin dünyanın en özel annesi olduğunu düşünürüz, fakat benim annem sadece benim ve kardeşlerimin değil birçok sahipsiz çocuk içinde özel bir anne olduğunu biliyorum.
Bu çocuklardan kimi anne babasını kaybetmiş anneme anne diye sığınmış çocuklar, kiminin ağır yanıkları olmuş bakanı olmamış olan çocuklar kimini ise annem tutmuş babasının elinden almıştı güvenli bulmayıp.
Şimdi ben sizlere annemin çocuklarının bazılarının hikâyelerini paylaşmak istiyorum bu kahraman çocukların kısa hikâyeleri, küçük bir elin neleri değiştire bileceğini hepimize göstermekte.
Mahallemizde yatalak genç bir kadın vardı, hiç unutmam çok güzel bir yüze sahip bir kadındı. Genç
kadının Atılgan ve Atilla adında iki erkek çocuğu vardı. Sonradan duygu kı
zları olmuştu. Kız çocuğun doğumun hemen ardından loğusa döneminde kaldırdığı ağır yükler yüzünden hastanelik olmuş yatağa mahkûm olmuştu. Genç kadının artık belden altı tutmuyordu. Hastalığı döneminde annem, genç kadının kaynana korkusunu bildiğinden sık sık ziyarette bulunup ihtiyaçlarını görmesinde yardımcı oldu. Genç kadın birkaç sene yatağa mahkûmiyetinin artından vefat etmişti. Genç kadının ölümün ardından eşi ve kay validesi öldü. Kimsesiz kalan çocuklar küçük olan kızı dayısına verilmiş iki çocuk on iki on üç yaşlarında bir başlarına annem bir elini hep onların üstünde tutup dizinin dibinden ayırmamıştı. Birkaç sene böyle sahipsiz olan çocukları gözetlemede tutularken bir gün dayısına verilen kız çocuğu evden kaçıp anneme sığındı, annem kucağında ağlayan çocuğu önce susturdu sonra neler olduğunu sordu dayısından bulunan kızın bulunduğu evde şiddet gördüğünü öğrenince sinirden öfke küpü olurken bir yandan da başından geçenleri anlatan kız çocuğunun saçını okşuyordu . annem kızın saçlarına okşarken eline takılan yarayı bakmak için kontrol etiğinde bitlerin orda yuva yapmış olduğunu gördüğünde öfkesi iki katına çıktı.
Vakit kaybetmeden küçük kızın saçlarını yıkayarak kuaföre götürdü. Saçları kesilen küçük kız saçları temizlendikten sonra annem
‘’ ışık anne lütfen beni dayıma gönderme’’ diye ağlaması annemi
n şefkat dolu yüreğini sızlattı. Katlığı gibi soluğu dayısının yanında aldı.
‘’ ben varken Duygu artık yanınıza gelmeyecek dedi dayı annemin hışmından mı yoksa küçük ebrudan kurtulmanın verdiği rahatlıktan mı kolaylıkla annemin söylediğini kabul etti. kardeşleriyle yaşmaya başlayan Duygu artık daha huzurluydu, çok bir kazançları yoktu çocukların, büyük olan abisi otobüslerde muavinlik yaparken, küçük abi boya sandığıyla ayakkabı boyacılığı yapıyordu. Bu şekilde düzen kuran bu çocuklar böyle uzun bir süre yaşadı şimdi hepsi evlendi ve huzurlu bir hayattalar.
Yine annemin çocuklarında biri olan küçük Ebru anlatmak istedim
Minik Nisa nın annesi daha doğar doğmaz onu terke etmiş gitmişti. Ufacık bebek babasıyla baş başa kalmıştı. Nisanın babası Yusuf 30 lu yaşlarda geceleri karton toplayarak geçimini sağlayan kendi halinde sessiz bir adamdı. gece karton toplamaya giderken küçük Nisa ya bakıcı diye tutuğu Elif hanımın yanına bırakırdı, elif hanımın safça bir kadındı onunda 5 tane erkek çocuğu vardı. Bu çocuklar babasız yetişmiş sahipsiz çocuklardı. Büyük olanlar madde kullanıyordu. Bir gün annem yine ev dönüşü Yusuf’la karşılaşmış Nisa’nın Elif hanıma gittiğini öğrenmişti ama benim annem böyle bir şeye müsaade verecek bir kadın değildi. Huzursuz oldu ve nisayı babanın elinden alıp geceleri ben bakımını üstlendi. Eve getirinde minik çocuk 2 yaşında idi. ev halkı olarak annemin çoc
uklarını bildiğimiz için durumu sorduk anlattı. Çocuk hırcın, kızgın ve sinirli bir yapıya sahipti. Miniği hemen duşa sokup üstünü başını temizlemek istedik çünkü ne kadar bakıma muhtaç olduğu daha ilk anda fark ediyordu. Ben ve abımın eşi bizim çocukların kıyafetlerinden hazırlayıp küçüğü banyo yaptırmak için duşa soktuğumuzda kulağındaki tel zımbayı fark ettik kulağı zımbalanan çocuğu hemen hastane götürüp tedavisini yaptırdık. Ne söylene bilir ki böyle bir manzaraya kime neye kızıp öfkelene bilirsin, elimizden sadece o miniğe yardım etmekten başka bir şey gelmezdi aldığı yaraları nasıl kapanır yada bilmediğimiz daha ne acıları yaraları tel zımbaları olmuştu….
Bir süre bizim himayemizde olan minik daha sakin daha yumuşak bir çocuk olmaya başlamıştı yeğenlerimle birlikte oyunlar oynuyor normalleşiyordu, bizde olduğu zamanlarda babası ara ziyaret edip tekrar işine dönerdi. Bir süre böyle devam ettikten sonra baba bakamayacağını düşünüp küçük Nisayı devletin himayesine verdi
Annemin çocukları anlat anlat bitmez aslında, sizlere sadece ikisinin hikayesini kısaca anlatmak istedim. Annemin çocukları büyüdüklerinde zaman zaman annemi ziyaret annemin ismi gibi ruhumda ışık ederler. Annem, sadece çocukları değil ihtiyacı olan birini görse hiç düşünmeden yardım eden özel bir yüreğe sahip bir kadın .’’adı gibi IŞIK bir kalbi olan güzel bir anneye sahip ‘’ bir kadın olarak en büyük zenginliğim benim babam onurum olurken annede gururumdur..
Anneler için özel olan mayıs ayında tüm annelerin bu özel günü kutlarım…