Akşam yemeği için James kızının evine davetliydi.Uzun zamandır bahsetmek istediği planından bu akşam söz etmeye karar verdi. Kızı da torunları da sağlıklıydı. Artık durmanın bir anlamı yoktu. Yemek çok neşeli geçmişti. Amelia anlattıklarıyla herkesi güldürüyor, Alexander minik çığlıklarıyla onlara katılıyordu. Yemekten sonra Angela ile James oturma salonuna geçtiler. James kızının ellerini tutarak ona doğru döndü. “Sevgili Angela’m seni böyle sağlıklı, huzurlu görmek inan beni çok mutlu ediyor. Uzun zamandır seninle konuşmak istediğim bir konu var. Lütfen beni sabırla dinle.”Angela biraz huzursuzlandı. Konunun Harry ve Sophie ile ilgili olduğunu sezinliyordu. Sabırla beklemeye koyuldu. James ayağa kalkıp pencerenin önüne geçti. Angela onu yandan süzmeye başladı. Yaşına rağmen hala dimdik hala yakışıklıydı. Tüm hayatını ona borçluydu. Eğer babası gelmeseydi belki bebeğini bile kaybedebilirdi. Kahya Kadın’a bir minnet borcu vardı. Babasının kalın sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. “Angela, senin işlerin başına geçmeni istiyorum”dedi. Angela yanlış duyduğunu sandı. Tam itiraz edecekti ki babası elini kaldırarak onu susturdu. “Angela, sen iyi eğitim almış bir kadınsın. Biraz bana benzediysen bu işin altından kolaylıkla kalkabilirsin. Şimdi seninle bir süre beraber çalışacağız. Ne yapman gerektiğini ben sana öğreteceğim. Uzakdoğu’dan bir ay sonra Fransa ve İngiltere’de ticaretini yapacağımız mallar gelecek. ”Angela’nın kafası karışmıştı. Dinlemeye devam etti. “Biliyorum kadınların ticarette daha önce hiç görülmediğini ama kızım sen ilk olacaksın.” James ilk adımı anlatmıştı. Angela’ya herşeyi anlatıp kafasını daha çok karıştırmak istemiyordu. Adım adım gideceklerdi.
Harry ile Sophie yataklarına uzanmış doğacak bebekleriyle ilgili konuşuyorlardı. Erkek olursa Harry onu ticaret adamı olarak yetiştirecekti. Ava ile Mia için gelecek belliydi. Soylu ailelere gelin gideceklerdi. Sophie bir rüyadaydı ve hiç uyanmak istemiyordu. Ama ertesi sabah uyandı. Hizmetçilerden biri bir mektup getirdi. Sophie zarfı eline aldı üstünde sadece “Sophie’ye” yazıyordu. İnce parmaklarıyla zarfı açtı. Okumaya koyuldu.
“Sevgili Karıcığım,
Seni ve kızlarımı çok özledim. Planlarımıza göre kuzeninin delirmiş, kocasının da ölmüş olmaları gerekiyordu ama ne yazık ki senden hiç bir haber alamadım. Eğer mektubuma cevap vermezsen haftaya yola çıkıp yanınıza geleceğim.
Seni seviyorum.
Kocan Noah”
Sophie’nin vücudu titremeye başladı. Noah’ı unutmuştu. Hemen onu engellemeliydi. Mektubu okunmayacak şekilde parçalarına ayırdı. Çalışma odasına girdi ve parşömene aceleyle yazılmaya koyuldu.
“Sevgili Noah,
Bizde seni çok özledik. Planlarda bir değişiklik oldu. Yakında ben seni görmeye geleceğim o zaman her şeyi sana anlatacağım.
Sophie”
Mektubu aceleyle gönderdi.Şimdi Harry’e bir yalan uydurması gerekiyordu.